Haber: GİZEM ÇETİNKOL / Kamera: KERİM UĞUR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’deki saldırı sonucu hayatını kaybeden taksi şoförü Oğuz Erge’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Özel, “İnsan, insanlığından utanıyor. Bu vahşi, zalim cinayet hepimizi perişan etti. Onun kalbi taş olsa yumuşardı.” Özel, gazetecilerin soruları üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’daki sözlerini şöyle anlattı: “Merkezi hükümet ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma içinde olmazsa o şehre hiçbir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Doğru mu?” Artık Hatay garip ve hüzünlü kaldı.” ; “Siyasi şantaj yapıyor. Bununla oy istiyor. Ona en güzel cevabı 31’inde tüm siyasi partilerden Hatay halkı verecektir. Ama bunu tüm milletimize şikayet ediyorum. Özellikle belirtiyorum. Bunu AK Parti’ye oy veren akıllı ve vicdanlı insanlara söylüyorum. 28 Türkiye’de ona oy veren herkesi şikayet ediyorum. Bu olabilir mi? Depremde siyaset olur mu? Depremzedelere tehdit, şantaj yapılır mı? Olur mu? bu kadar vicdanlı olmak mı? ‘Bizi seçmezseniz size hizmet etmeyiz.’ Sizden gelen hizmet imkansız olsun. Yapacağınız şey imkansız olsun. Kalbiniz bu kadar kötü olduktan sonra siyasetiniz imkansız olsun. Yazıklar olsun size verilen cevaba her söze, verilen her nefese yazıklar olsun. Sana harcadım. Ona oy verenlere şikayet ediyorum. “Yaşayan hocalarına, varsa profesörlerine şikayet ediyorum. Bir insan nasıl bu kadar kör olabilirdi? Buna gerçekten inanmıyorum. Demek ki bu adamın kalbinin yerinde taş var. Onun kalbi yok” diye eleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de şoförü tarafından silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden taksi şoförü Oğuz Erge’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Buca Belediyesi taziye konutunu ziyaret eden Özgür Özel, Oğuz Erge’nin kardeşi Mehmet Ali Erge’ye başsağlığı diledi. Özel’e, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ve Buca Belediye Başkanı Adayı Görkem Duman eşlik etti. Özel, taziye evindeki ziyaretinin ardından Erge’nin annesini de evinde ziyaret etti.
Özel, taziye ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“ZALİM CİNAYET HEPİMİZİ LANET ETTİ. KALBİ TAŞ OLSAYDI YUMUŞAK OLURDU”
“Zaman zaman taksicilerin yaşadıkları sıkıntıları, maruz kaldıkları şiddeti, Türkiye’nin dört bir yanında taksici cinayetlerini duyuyor, üzülüyoruz. Yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ama bu sefer ne oldu? Oğuz abinin yaşadığı taksideki kamera sayesinde gözümüzün önündeydi.O yüzden daha da şaşırdık.Bütün Türkiye bu olayı yaşadı,gözümüzün önünde oldu.Gerçekten insanlar insanlıklarından utanıyorlar.Hatta eğer o kişinin yüreği taş olsa, o niyetle arabaya binse bile, ‘Seni bu soğukta bırakır mıyım, olur mu?’ diyen o olurdu ve öyle bir adamdı ki. iyi insan. insanlığa karşı işlediği bu vahşi, zalim cinayet hepimizi perişan etti. kalbi taş olsaydı yumuşardı. ama ne yazık ki böyle oldu.
“DOSTLARIMIZ KONUYLA İLGİLİ MECLİS’TE SORUŞTURMA KOMİSYONU KURULMASINI ÖNERİRLER”
Gördüğüm andan itibaren etkisinden kurtulamadım. Bugün İzmir programım yoktu. Özellikle gelip aileyi görmek, geride bıraktıkları dostları için bir şeyler yapabilir miyiz diye görmek istedik. Az önce ailesine, kardeşine ve otobüs durağındaki arkadaşlarına söyledim. Geride kalanlar için elimizden geleni yapacağız. Halloldu. Orada hiçbir sorun yok. Ancak Oğuz kardeşimizin kaybı ailesi için büyük bir acıdır. Ancak artık taksi şoförlerinin hayatları her zaman tehlikede ve kayıplara uğruyor. Alınabilecek tedbirler açısından bu bir başlangıç noktası olursa bu konuyu bu hafta Meclis’te gündeme getireceğiz. Arkadaşlarımız konuyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını önerecekler. Bu mesleği icra edenlerle doğrudan görüşülerek, onların dernek ve odaları ile görüşülerek ne gibi önlemler alınabileceği değerlendirilecek. İlk akla gelen ‘güvenli kabin’ meselesi ama bunun nasıl hayata geçirilebileceği, nasıl yapılabileceği hep birlikte tartışılacak. Bu büyük kaybın kazanca dönüşmesini ve geleceğin taksicilerinin çocuklarının yetim kalmamasını diliyorum. Ailesi için, Buca’mız için, hepimiz için bu büyük kayıp, gelecekteki meslektaşlarımızın hayatlarını kaybetmemesi, çocuklarının yetim kalmaması için atılacak adımların atılmasına vesile olursa hepimiz için teselli olacaktır. “Biz bu şekilde düşünüyoruz.”
Özel, gazetecilerin soruları üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’daki sözlerine yanıt verdi: “Merkezi hükümet ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma içinde olmazsa o şehre hiçbir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Hatay şu anda garip ve hüzünlü kaldı.” ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Özel şunları söyledi:
“DEPREM VELİSİNE TEHDİT Mİ YAPILIYOR, ŞANTAJ MI YAPILIYOR? BÖYLE BİR VİCDAN OLABİLİR Mİ?”
“6 Şubat’ta deprem oldu. 11 ilimiz etkilendi. 10 ilimizde kayıplar oldu. İçimiz hala yanıyor. 6 Şubat’ta hep birlikte deprem bölgesinde olacağız. Bu sorunu siyasete alet edin. Ben her zaman dikkatle uzak durdum. Ama Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları, “Genel hükümet ile yerel yönetim bir arada olmazsa, el ele vermezlerse hizmet gelmez. Geldi mi? Gelmedi mi? Hatay perişan kaldı” sözü, bırakın söylemeyi, vicdanı, yüreği ve aklı olan hiç kimsenin duymaya bile dayanamayacağı sözlerdir. Şantajın utancını Hatay halkına bırakıyorum. Dün gördüğüm kadarıyla Samandağ’da bir teyze verdi. Buna gerekli cevabı verdi, ‘Bunun için öleceğiz. Bir daha bu tehdide, şantaja boyun eğmeyeceğiz’ dedi. ‘Partimden belediye başkanı olmadığı için ‘Hatay’ı üzgün ve hizmetsiz bıraktım. Seçmezsen bir daha getirmem’ diyor. Kime söylüyor bunu? Her siyasi görüşten, mezhepten, dinden insana ‘Kalbim taş gibi’ diyor. O da yalan söylüyor. Çünkü kendi belediyelerinin bulunduğu yerlerdeki sorunları çözememiş. Ama maalesef siyasi şantaj yapıyor. Bununla oy istiyor. Onun için en doğru cevap 2017 yılında tüm siyasi partilerden 31 Hataylının oy kullanmasıdır. Ama ben bundan tüm milletimize şikayet ediyorum. Bunu özellikle akıllı ve vicdanlı insanlara havale ediyorum. AK Parti’ye oy verenler var, 28 Mayıs’ta oy veren herkese şikayet ediyorum, bu olur mu, depremde siyaset olur mu, depremzedelere tehdit yapılır mı, şantaj yapılır mı, böyle bir vicdan olur mu?
“BU SİYASET, SİYASETÇİLER OLMAMALI”
Silah çekip taksici Oğuz kardeşimizi vuran adamın kalbi taş olsa yumuşar diyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın kalbi taş olsaydı bu konuşulmazdı. Siyasi olarak böyle konuşursak Türkiye’nin her yerinde belediye başkanlarımız var. İktidara geldiğimizde onların bulunduğu şehirleri kayırırsak, onların olmadığı şehirlere bu kötülüğü yaparsak biz de taş oluruz. Allah bizi taşlasın. Böyle düşünen bir CHP’li varsa varsın. Bu tür siyaset siyasetçi olamaz.
“SOĞUK, YAĞMUR, KAR, ÇAMUR VE HASTALIKLARLA İNSANLARI KONTROL ETMEYE ÇALIŞIYOR. ‘BİZİ SEÇMEZSENİZ SİZE HİZMET VERMEYECEĞİZ.’ “SİZDEN GELEN HİZMET BU OLMAMALI”
Hatay’da 7 bin konut verdi. Konut ihtiyacı 260 bin. ‘1 yıl içinde evlerinizi size vereceğim’ sözünü verdi. Yüzde 2,5’u yani 100 kişiden 98’i ya çadırda ya da konteynerde yaşıyor. Bu sorun yıl sonuna kadar çözülmeyecek. 1 yıl daha, kendisi söylüyor. Erdoğan bu sorunu 4-5 yıl daha çözemez. Sanki bütün Maraş’ı, Malatya’yı, Adıyaman’ı evine getirmiş gibi çaresizlik içindeki insanlara saldırıyor ve orada yatıyor. Dönüp insanları soğukla, yağmurla, karla, çamurla, hastalıkla terbiye etmeye çalışır. ‘Bizi seçmezseniz size hizmet etmeyeceğiz.’ Umarım sizden herhangi bir hizmet gelmez. Ne yaptığın önemli değil. Kalbin bu kadar kötü olduktan sonra siyasetin imkansız olsun. Yazıklar olsun sana. Aldığınız cevaptan dolayı her sözden, verilen her nefesten pişmanlık duyuyorum. Kendisine oy verenleri şikayet ediyorum. Varsa yaşayan öğretmenlerine, profesörlerine şikayet ediyorum. Bir insanın gözleri nasıl bu kadar dönmüştü? Aslına bakarsanız buna inanmıyorum. Demek ki bu adamın kalbinin yerinde taş var. “Onun kalbi yok.”
Özel, bireysel silahlanma ve ruhsatsız silahlara erişime ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“LİSANSSIZ SİLAH SORUNU TÜRKİYE’DE DE KONTROL EDİLMEYEN BİR NOKTA. BU KONUDA DA ÖNLEM ALINMASI GEREKİYOR”
“Bireysel silahlanmaya her zaman karşıyız. Türkiye’de 30 milyon ruhsatsız silah olduğu tahmin ediliyor. Bu çalışmayı Umut Vakfı yapmıştı. Ben de okudum ve haberim oldu. Biz de Türkiye’de ruhsatlı silahın bu kadar kolay alınmasına karşıyız. Silah ruhsatlarının bu noktalara gelmesine de karşıyız.” Biz karşıyız. Ruhsatsız silah konusuna ve Türkiye’nin tamamen kontrolsüz bir alana dönüştürülmesine son derece karşıyız. Kurulmasını önerdiğimiz kurul hem taksicilerin güvenliği konusunda çalışmalar yapmalı, hem de bu kişisel silahlanma sorununa ilişkin önemli tedbirler almalıdır. 30 milyon ruhsatsız silah. Bu durum ülkeyi başta taksi şoförleri, gece çalışanları ve kadınlar olmak üzere herkes için son derece tehlikeli bir hale getirdi. Bu konuda önlem alınması gerekiyor. Biz CHP olarak sosyal demokrat bir parti olarak her türlü silahlanmaya karşıyız. Bireysel silahlanmaya karşıyız. Bir set oluşturulması gerekiyor. Türkiye’de ruhsatsız silah sorunu kontrol edilemez bir noktada. Bu konuda da önlem alınması gerekiyor.”
