Avrupa Müslüman Forumu, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara ilişkin “İslamofobiyi Durdurun, Çifte Standartları Durdurun” başlığıyla bir basın toplantısı düzenledi. Avrupa Müslüman Forumu Lideri Abdul-Vakhed Niyazov, “Bu olaylara en iyi şekilde cevap verecek olan Türk yönetimidir” dedi.
İsveç, Norveç ve Hollanda’da Kuran’a yönelik saldırılar nedeniyle Avrupa’da yaşayan Müslümanları temsil etmek amacıyla kurulan Avrupa Müslüman Forumu’nun liderleri İstanbul’da bir toplantı düzenledi. ‘İslamofobiyi Durdurun, Çifte Standartları Durdurun’ başlıklı etkinlikte Müslümanlara ve Kuran’a yönelik saldırılar ele alındı. Avrupa Müslüman Forumu Lideri Abdul-Vahed Niyazov, Avrupa Müslüman Forumu Yönetim Kurulu Üyesi Romas Jakubauskas, Avrupa Müslüman Forumu Yönetim Kurulu Üyesi Abdul-Wahid Pedersen, İsveçli Müslüman siyasetçi Dr. Adly Abu Hajar katıldı.
“YAŞANAN OLAYLARA EN İYİ CEVAP TÜRKİYE OLDU”
Avrupa Müslüman Forumu Lideri Abdul-Vahed Niyazov, Avrupa’da gerçekleştirilen saldırıların sadece Avrupa’yı değil tüm İslam ümmetini harekete geçirdiğini belirterek, “Bizim anladığımız bu eylemleri gerçekleştiren aşağılık akılsızlar değil, arkasındaki Avrupa yönetimidir. Avrupa’da savaş çıksın istiyorlar.Bu hareketle bu savaş başlatıldı.Şimdi İskandinav ülkeleri ve Türkiye de aralarını açtılar.Bu olaylar Müslümanları zor durumda bırakıyor.Bu durum sadece Müslümanları değil aynı zamanda Müslümanları da etkiliyor. Avrupa’da 170 milyon Müslüman yaşıyor.Bu dünya ümmetinin yüzde 10’una tekabül ediyor.Avrupa’daki Müslümanlar varlıklarını daha açık bir şekilde ortaya koyuyor ve Müslümanların rolü artıyor.Bu olayın Avrupa’nın etkisini zayıflatması muhtemeldir. Günümüz Avrupa’sında gelişen Müslümanlar.Bu saldırılar bir ilktir.Öncelikle geleneksel değerlere yönelik bir saldırıdır.Tur’da olmamızı sağlayan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederiz. anahtar. Buna en iyi şekilde cevap verecek olan Türk hükümetidir. Birçoğu buna itiraz etti, ancak o kadar etkili olmadı. İslam dünyası birlik olup bu provokasyonlara karşı çıksaydı, muhterem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verseydi bu sorun çok çabuk çözülürdü. Nedense homofobi ve anti-Semitizm birçok Avrupa ülkesinde yasaklanmış ve kabahat unsuru olarak nitelendirilmiş, ancak İslam’a muhalefet veya İslamofobi ifade özgürlüğü olarak tezahür ettirilmiştir. Bu bir çifte standart olayıdır” diye konuştu.” İSVEÇ PARLAMENTOSUNDA 8 PARTİ VAR, HİÇ KİMSE OLAYLARI YANLIŞ BULMAZ” İsveçli din adamı ve siyasetçi Dr. bizim için yeni değil. Akla gelen ilk soru İsveçli Müslümanlar olarak bizlerin ne düşündüğüdür. Aslında Kuran bize bu gibi durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini öğretiyor. Kuran bize bu durumlarla nasıl başa çıkacağımızı doğrudan öğrettiği için onun dışında hareket edemeyiz. Kuran bize der ki; Bu gibi durumlarda sabırlı olmamızı söyler. Kuran ahlakına aykırı davranışlarda bulunmamak için Müslüman kardeşlerimize Kuran’a göre nasıl davranmamız gerektiğini anlatalım. Aynı kişi geçen yıl da benzer davranışlar sergiledi. Müslümanlarla çeşitli şekillerde etkileşime girdi. İslam’ın öğretilerini çok iyi bilmeyen Müslümanlar, ona olumsuz tepki gösterdiler. Bu yıla baktığımızda Müslümanlar bu hain eylemde geçen yılki gibi davranmadı. Özellikle çeşitli cemaatlerin imamları ve liderleri oldukça sakin kaldılar. Bu sefer Müslüman başkanlar ve imamlar bu durumu İslam’ı anlatmak için kullandılar. Şimdi şeriatın maksadına baktığınız zaman burada 2 temel unsur var. Bunlar ifade ve inanç özgürlüğüdür. Ancak bu, birinden nefret edebileceğiniz veya inançlarına saldırabileceğiniz anlamına gelmez. İsveç parlamentosunda 8 parti var, hepsi olayları doğru bulmuyor” dedi.
